Kayıtlar

KORKU

Ben deliden çok kurnazdan korkarım Cahilden ziyade yobazdan korkarım Bedenimdeki hastalıklardan değil, Adalete düşen marazdan korkarım.  ABDURRAHİM KARAKOÇ

İKİNİN BİRİ

Can özünden besmeleyi çekende Dil yanmazsa ben yanarım sultanım Hak uğruna bir sefere çıkanda Yol yanmazsa ben yanarım sultanım Arzuhalim ulaşırsa divana Korkarım ki taban değer tavana Çiçeğimden zerre girse kovana Bal yanmazsa ben yanarım sultanım Göz utanır gönül dostu görünce Can tutuşur candan selam gelince Bülbül olup bir bahçeye girince Gül yanmazsa ben yanarım sultanım Aşıklık içimde doğduğu zaman Taş yanar göz yaşım yağdığı zaman Mızrabım sazıma değdiği zaman Tel yanmazsa ben yanarım sultanım Üzülmedim erkenine geçine Akıl yordum herşeyine hiçine Söküp yüreğimi atsam içine Göl yanmazsa ben yanarım sultanım Alev alev ruhta, canda bu ateş Bakmakla görülmez bende bu ateş Bırakılsa hangi günde bu ateş Yıl yanmazsa ben yanarım sultanım Dosta mektup yazma vakti gelirse Yazar postalarım kısmet olursa Mektubumun mahiyetin bilirse Pul yanmazsa ben yanarım sultanım            ABDURRAHİM KARAKOÇ

UNUTURSUN MİHRİBANIM

“Unutmak kolay mı? ” deme, Unutursun Mihriban’ım. Oğlun, kızın olsun hele Unutursun Mihriban’ım. Zaman erir kelep kelep.. Meyve dalında kalmaz hep. Unutturur birçok sebep, Unutursun Mihriban’ım. Yıllar sinene yaslanır; Hâtıraların paslanır. Bu deli gönlün uslanır... Unutursun Mihriban’ım. Süt emerdin gündüz-gece Unuttun ya, büyüyünce... Ha işte tıpkı öylece Unutursun Mihriban’ım. Gün geçer, azalır sevgi; Değişir herşeyin rengi Bugün değil, yarın belki Unutursun Mihriban’ım. Düzen böyle bu gemide; Eskiler yiter yenide. Beni değil, sen seni de Unutursun Mihriban’ım.      ABDURRAHİM KARAKOÇ

MİHRİBAN

Sarı saçlarına deli gönlümü Bağlamıştın,çözülmüyor mihriban Ayrılıktan zor belleme ölümü Görmeyince sezilmiyor mihriban Yar,deyince kalem elden düşüyor Gözlerim görmüyor aklım şaşıyor Lambada titreyen alev üşüyor Aşk kağıda yazılmıyor mihriban Önce naz sonra söz ve sonra hile Sevilen seveni düşürür dile Seneler asırlar değişse bile Eski töre bozulmuyor mihriban Tabiplerde ilaç yoktur yarama Aşk değince ötesini arama Her nesnenin bir bitimi var ama Aşka hudut cizilmiyor mihriban Boşa bağlanmış bülbül gülüne Kar koysan köz olur aşkın külüne Şaştım karabahtım tahammülüne Taşa çalsam ezilmiyor mihriban Tarife sığmıyor aşkın anlamı Ancak çeken bilir bu derdi gamı Bir kördüğüm baştan sona tamamı Çözemedim çözülmüyor mihriban         ABDURRAHİM KARAKOÇ

İNCİTME

Gölgesinde otur amma Yaprak senden incinmesin. Temizlen de gir mezara Toprak senden incinmesin. Yollar uzun, yollar ince Yol kısalır aşk gelince Yat kurban ol İsmail’ce Bıçak senden incinmesin. Burdayım de ararlarsa Doğru söyle sorarlarsa Tabutuna sararlarsa Bayrak senden incinmesin. İl göçsün göçtüğün vakit Yol yansın geçtiğin vakit Suyundan içtiğin vakit Irmak senden incinmesin. Toz konmasın sakın sana Hakkı geçer halkın sana Gücenmesin yakın sana Uzak senden incinmesin.                ABDURRAHİM KARAKOÇ payday loan online payday loans payday loans online payday loans online fast cash advance

HATIRLATMA

Mektup derken şiir oldu bak gene Darılırsan ben ölürüm, unutma... Taze sarmaşığım, hoyrat bedene... Sarılırsan ben ölürüm, unutma... Bir gün güneş olur göle doğarsın Bir gün yağmur olur yola yağarsın Bir gün çiçeklerden koku sağarsın Yorulursan ben ölürüm, unutma... Kılıç ağzı yoldur, ok ucu meydan Dikkat et; sen benim canımsın ey can! . Koyakta kekliksin, kayada ceylan Vurulursan ben ölürüm, unutma... “Aşk” denince aklı bırak, deli ol! . Işık ışık gökten inen dolu ol Boz-bulanık akan yağmur seli ol Durulursan ben ölürüm, unutma... Dinlemek zor, anlamak zor yâr beni Göreceksen dertte, gamda gör beni Gönül toprağıma yaptım türbeni Dirilirsen ben ölürüm, unutma!                   ABDURRAHİM KARAKOÇ

DÖNÜŞ

Bunca yıldır bir hiçliğe Gittim sana geliyorum Yeter artık döne döne Bittim sana geliyorum Durdum ve düşündüm demin Baktım bu yol daha emin Ayrılmamaya bin yemin Ettim sana geliyorum Gözüm yaşlı gönlüm garip Yalvarayım dedim varıp Benliği benden çıkarıp Attım sana geliyorum Aşk tokmağı değdi örse Durmam gayri dünya dursa Dünden kalma neyim varsa Sattım sana geliyorum Bıraktım öfkeyi kini Oldum bir rahmet ekini Seni sevmenin zevkini Tattım sana geliyorum            ABDURRAHİM KARAKOÇ